Anlatım metodunun içinde yer yer kullanılabilecek teknikler şunlardır:
a) Diyalog: Öğretmen veya öğrenciler arasında karşılıklı konuşmaya dayanan bir iletişim tekniğidir. Bu teknikte öğretmen bir veya iki öğrenci ile karşılıklı konuşur, veya iki öğrenci bir konuda karşılıklı konuşurlar. Bazen işlenen konu üzerinde uzman bir kişi (bir polis, avukat, yönetici, çevreci v.s.) sınıfa çağrılarak, öğrencilerle karşılıklı konuşma yoluyla bir konu daha iyi anlatılmış olur. Diyalog tekniği bazen görüşme (mülakat, interview) şeklinde de yapılabilir. Öğretmenler, bilginin kavrama ve değerlendirilmesi boyutunda bu şekli de sıkça kullanırlar. Görüşmenin, görüşme yapan tarafından önceden belirlenmiş bir amacı vardır. Yani karşılıklı yapılan her tür konuşma yöntem olarak görüşme sayılamaz. 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Programında "Yerinden Yönetim" konusu işlenirken Köy Muhtarı veya İhtiyar Heyetinin görevleri ile ilgili olara, öğrenciler bu kişilerle bir görüşme yapabilirler. Burada görüşmenin amacı ilgili kişilerin görevlerini öğrenmektir.
b) Sohbet: Belli bir konuda uzman bir kişi veya kişilerin konuşması ve öğrencilerin konuşmayı kesmeden onu dinlemeleridir. Anlatım metodunun en yumuşak tekniklerinden biridir.
c) Nutuk: Dinleyicilerin duygularına hitap ederek onları coşturmaya yönelik vurgulu konuşma tekniğidir. Sosyal bilgiler dersi ile doğrudan ilgili olan Millî Bayramlarda, illerin kurtuluş günlerinde, anma törenlerinde yapılan konuşmalar bu türdendir. Öğrencilere de bu tür günlerde "nutuk attırılabilir". Nutuk kısa ve öz olmalı dinleyicileri sıkmamalıdır.
d) Konferans: Bilim, eğitim, tarih, güzel sanatlar gibi dallarda alan uzmanları tarafından bilgi vermek amacıyla yapılan bir faaliyettir. Eğer konu biraz uzmanlık gerektiriyor ve grup da fazla kalabalık ise, konferans tekniği de kullanılabilir. Konferans vermek için okula uzman kişiler çağrılabilir veya öğrenciler hazır verilmekte olan konferanslara da götürülebilir.
e) Problem Çözme Metodu:Çağdaş insanın en önemli özelliklerinden biri, karşılaştığı problemleri bilimsel bilgi ve metotlara göre çözebilmesidir. Çocuklara bu alışkanlığın verilebileceği en uygun yer ise okullar ve derslerdir. Okulda problem çözme metodu ile yapılacak dersler, öğrencilerde hem okul sıralarında hem de daha sonra, karşılaştığı problemleri buna göre çözme alışkanlığı meydana getirecektir. Sadece fen ve teknik bilimlerde değil, sosyal bilimlerde de problemin bilimsel bilgi ve metotlarla çözülmesi gerekir. Okulda işlenen birçok konuda, bu metod rahatlıkla kullanılabilir. Problem çözme metodu, hem bireysel hem de bir grupla çalışma metodu olarak kullanılabilir.
Bu metodun uygulama basamakları şunlardır:
Problemi fark etme: Öğrenci, çevre sorunları, uyuşturucu, trafik, sağlık gibi problemleri çözülebilir ve çözülmesi gereken bir problem olarak algılayabilmelidir. Bunun için sık sık problem taramaları yaptırmalı, geziler, basın-yayın kuruluşları izlettirilmelidir. Problemin özelliklerini açık olarak anlatma. Burada problem tanımlanır ve öğrencinin araştırma yapması için güdülenir. Problemin kitap, dergi, gazete, kaynak kişilerden toplanan bilgilerle açık olarak ortaya konması sağlanır.
Problemin çözümü için yollar önerme (hipotezler kurma). Problemin nedenleri bulunmaya çalışılır, ya nedenleri kaldırmak için veya başka önlemlerle problem çözümü için denenceler kurulur. Önerilen çözüm yollarını test etme Sağlam olmayan çözüm yollarını eleme Problemin kesin çözüm yoluna ulaşma 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersi "Yurdumuz Türkiye" ünitesinin "Yurdumuzda Sel Baskınları, Erozyon ve Deprem" konusu planlanırken; sel, erozyon ve depremin yol açtığı zararlar bir problem olarak ele alınır ve bu problemin çözümü için öğrenciler harekete geçirilebilir. Öğretmen bu yöntemi kullanırken öğrencileri problemlere karşı duyarlı yapma, problemleri sistematik olarak sorgulama, sağlıklı denenceler kurma, doğru veri toplama ve bu verileri bilimsel olarak kullanma hususunda eğitilmelidir. Soru-Cevap Yöntemi, öğretmenin ünite konularıyla ilgili hazırlamış olduğu soruları öğrencilerine sormasına dayanan yöntemdir. Soru, değerlendirme amacına hizmet etmekten ziyade öğrencilerin işlenen konu hakkında ne düşündüğünü anlamaya ve dersin işlenişini kolaylaştırmaya yönelik olmalıdır. Bu metodun tek başına kullanılması, yani dersin baştan sona soru-cevap tarzında götürülmesi oldukça zordur. Bu nedenle, genelde düz anlatım yöntemi ile ortak kullanılmalıdır. Bu yöntemi kullanacak bir öğretmenin yöntemin ve soru hazırlamanın tekniklerini bilmesi gereklidir. Soru-cevap yöntemi öğretmen-öğrenci diyalogunun artmasında etkendir. Fakat soruların çok zor seçilerek bu diyalogu bozmamasına dikkat edilmelidir. Sosyal Bilgiler dersinde bütün ünite ve konularda soru-cevap yöntemine başvurulabilir. Gösteri (demo, demostrasyon) Yöntemi: Sosyal bilimlerde gösteri metodunun birçok teknikleri rahatlıkla kullanılabilir. Meselâ, birçok el ve beden becerisi, çocuklara önce öğretmen tarafından örnek hareket gösterilerek yaptırılmaya çalışılır. Birtakım ahlâk ve saygı kuralı gerek sınıfta küçük demolar yaparak gerekse bazı örnek (model) olay veya kişiler gösterilerek verilmeye çalışılır. Burada bazen gerçek ortam ve gerçek araç-gereçler kullanılır bazen de yapay ortamlar ve aletler geliştirilir. Sosyal bilgiler dersinde fizikî, ekonomik, siyasî vb. harita çizimlerinde, kroki ve plan çizimlerinde öğretmenin öncelikle çizim inceliklerini göstermesi, yaptığı işlemleri aşama aşama tahtaya yazması; daha sonra öğrencilere yaptırması gösterip yaptırmadır. Yurdumuz Türkiye Ünitesindeki "Sel Baskınları" konusu işlenirken öğrencilerle bir sınıf gezisi planlanmalı ve bu gezide öğrencilere çevredeki bir set veya baraj gösterilmelidir. Öğrenci gezide gördüğü bu durumu; okulda veya çevresinde uygulama ortamı bulduğunda küçük su akıntıları üzerinde minyatür olarak yapacaktır. Bu tür bir ortamda hem gezi hem de gösterip-yaptırma teknikleri müşterek kullanılmış olur. Yine Osmanlı padişahlarının yaşantısıyla ilgili tiyatroyu izleyen öğrencilerin padişahın davranışlarını taklit etmeleri de Sosyal bilgiler dersinde taklit ile birlikte gösterip-yaptırma tekniğinin müşterek kullanılmasına örnek verilebilir. Dolayısıyla bu teknik sık sık drama tekniği ile birleşmektedir. Yöntem, gezi, gözlem, pandomim, taklit, "devamı nedir?" gibi tekniklerle desteklenmesi halinde daha ilgi çekici ve öğrenme yaşantıları da daha kalıcı olur.
Dramatizasyon Yöntemi, öğrenme durumları veya olayların jest, mimik, taklit ve konuşmadan faydalanarak oyunlaştırılmasına dayanır. Bu yöntemde öğrenciler dramatize edilen konuyu sadece izlemekle kalmayıp, olayın oluşumunu ve ayrıntılarını da fark edebilirler. Dramatizasyon daha çok küçük öğrenci gruplarında etkilidir. Oyunlaştırmada konunun ciddiyetinden uzaklaşılmamalıdır. Bu yöntemde, oyuna katılan öğrencilerin öğrenme durumunu diğer öğrencilerden daha fazla kazandıkları görülür. Sosyal Bilgiler Dersinde; Anadolu Uygarlıkları, Osmanlı Devlet İdaresi, Medreseler, Türk Folklörü, Türk Tiyatrosu ve Sahne Oyunları gibi birçok konuda dramatizasyon yöntemine başvurulabilir. Burada hemen hemen bütün drama teknikleri de rahatlıkla kullanılabilir.
Tartışma Metodu: İki ve daha çok kişinin belli konularda fikirlerini ortaya koyarak konuşmalarına dayanan bu metod, insanlar arası ilişkilerde en çok kullanılan, dolayısıyla okulda doğru kurallarını öğretmemiz gereken bir metoddur. Birçok derslerde tartışma ortamları sık sık ortaya çıkar. Veya öğretmen gerektiği noktalarda usta bir şekilde konunun tartışılacağı bir ortamı oluşturabilir. Öğrencilerin birbirlerinin bilgi ve düşüncelerini öğrenme, kendi bilgilerini gözden geçirme ve düzeltme, yıkıcı olmadan eleştirme ve sorunları uygar bir şekilde çözme yeteneği kazandıkları bu metod ve bunun teknikleri, metodun teorik kısımda anlatılan özelliklerine dikkat edilerek, usta bir şekilde kullanılmalıdır. Burada, tartışma konu ve problemlerini seçerken, öğrenciler arasında siyasî, dinî ve şahsî girdaplar yaratmayacak, onların bilgi ve ilgileri içinde kalan, genelde ders konuları ile ilgili başlıklar seçilmeli; tartışmanın fizikî ortamı hazırlanmalı, uygun teknikler seçilmelidir. Hem metod ve teknikler hem de burada tartışılan konu öğrencilere doğru bilgiler ve iyi özellikler kazandırmalıdır.
Bu metod içinde kullanılabilecek bazı teknikler şunlardır:
Panel, panel başkanı ve panelistlerin öğrenciler karşısında daha önce hazırlamış oldukları konuları sunmalarıdır. "Yerinden Yönetim" konusu işlenirken bir panel düzenlenerek yörenin belediye başkanı, meclis üyeleri veya muhtar ve ihtiyar heyeti çağrılarak bunların kendi görevlerini anlatmaları ve yerinden yönetim konusunu tartışmaları sağlanabilir.
Münazara, iki öğrenci grubunun, dinleyici öğrenci grubu ve jüri karşısında belli bir konunun olumlu ve olumsuz yanlarını tartışmaları tekniğidir. Sosyal bilgiler dersinde sıkça kullanılır. "Demokrasi", "kalkınma ve çevre sorunları" gibi konular işlenirken iki grup öğrenci konunun olumlu ve olumsuz yönlerini karşılıklı olarak ortaya koyup tartışabilirler. Forum, aynı konuda farklı görüşleri bulunan kişilerin tartışıp sonuca ulaşmaları tekniğidir. Motive edici ve ilgi çekici bir tartışma biçimidir. Öğrenci forumunda küçük bir öğrenci grubu büyük öğrenci grubuna bilgi verir. Dinleyen öğrenciler konuyla ilgili soru sorarlar. Soru veya soruların cevabı konuyu anlatan öğrenci tarafından verilir. Forum derse etkin katılım sağlamaktadır. Sosyal bilgiler konusu olan "Mahallî İdareler ve Belediye Meclisinin Görevleri" -bu konuda hazırlık yapmış- bir grup öğrenci tarafından diğer öğrencilere sunulur. Dinleyen öğrenciler sunanlara sorular yöneltirler. Burada önemli olan nokta, konuyu sunan öğrencilerin kitabî bilginin yanı sıra konu hakkında güncel durumu da değerlendirip sorunlara çözüm arayıcı şekilde yaklaşmalarıdır.
Sempozyum, bilimsel bir ilgi uyandırmak ve dinleyicilerin aktivitesini artırmak amacıyla belli bir konuda iki veya daha fazla öğrencinin dinleyiciler önünde konuyu tartışmaları tekniğidir. Dinleyicilerin de tartışmaya katılmaları ilgi artırıcı bir etkendir. Meselâ; "Tarihteki Türk Devletlerinin Yıkılış Sebepleri" konusu ile ilgili birkaç öğrencinin hazırlanıp bu konuyu sunmaları ve dinleyen öğrencilerin sempozyumda bildiri sunan öğrencilere sorular sorması çok aktif bir ders yapılmasını sağlayacaktır. Beyin Fırtınası, tekniğinin uygulanabilmesi için öğrencilerin öğretilecek konu hakkında ön bilgilere sahip olmaları ve öğrenme konusunun birden fazla çözüm yolunun bulunması ön şarttır. Teknik uygulamasında öğretim konusu öğrencilere sorulur, öğrenciler değişik ve orijinal fikirlerini söylerler. Bu fikirler birkaç öğrenci tarafından not alınır. Son olarak not alınan bu fikirler sınıf ortamında tartışılır ve uygun fikirler tespit edilir. 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde yer alan "Osmanlı Devleti'nin Duraklamasına Etki Eden İç Sebepler" konusu işlenirken; Öğrencilere "Duraklamayı önleyecek çareler neler olabilirdi?" şeklinde bir soru sorularak, bu konuda öğrencilerin orijinal fikirler söylemeleri sağlanabilir. Daha sonra en çok beğenilen, en rasyonel çözümler öğrencilerle tekrar tartışmaya sunulur. Yukarıda açıklanan tekniklerin yanı sıra küçük grup tartışması (small group discussion, grup 66), büyük grup tartışması, zıt panel, açık oturum, çember tekniği gibi diğer "grup tartışma teknikleri"nden de faydalanmak mümkündür.
Örnek Olay Yöntemi: Öğrencilerin hayattaki gerçek problemleri görmesi ve bu olayı ders konularıyla bağdaştırmasına dayanan bir metoddur. Kalabalık öğrenci gruplarında uygulanması zordur. Sosyal bilgilerde özellikle vatandaşlık bilgisine dayalı ünite konularının öğrencilere kavratılması durumlarında, okulun içinde ve dışında geçen olaylardan faydalanmak gereklidir. Öğrenci veya öğretmenin yaşadığı bir olayı sınıfa anlatması ve diğer öğrencilerin bu olayı öğrenmeleridir. Herhangi bir durumda karşılaşılan problem, örnek olaydır. Örnek olaya öğrencilerin bizzat katılmaları söz konusudur. Tek çözümü bulunan problemlerde örnek olay uygulanamaz. Örnek olayda asıl olan yaşanmış gerçek olaylardan hareket etmektir. Böyle bir olayın bulunmadığı durumlarda öğretmen planladığı öğretim faaliyetine uygun olarak, öğrencilerin davranışlarını değiştirmek amacıyla hayalî olarak da bir olay üretilebilir yani bir senaryo uydurabilir. Öğretmenin gerçek bir olayı kullanması durumunda eğer anlatılacak konu kişilere zarar verecek bir boyutta ise olayın yerini, zamanını ve kişilerini değiştirmesi gereklidir. Hayalî bir durumun öğretmen tarafından anlatılmasının büyük yararları vardır. Çünkü öğrenci örnek olayda anlatılan bir durumla karşılaştığında daha önce öğrenmiş olduğu davranış formuna göre hareket ederek problemi kolaylıkla bertaraf edecektir. Sosyal Bilgiler dersinin "İlimiz ve Bölgemiz" ile "Yurdumuz Türkiye" ünitelerinde; Sel Baskınları, Erozyon ve Deprem; Türk Tiyatrosu, Sahne Oyunları ve Spor, Yönetim Şekilleri; Turizm; Yurdumuzun Komşularıyla İlişkileri; Yurdumuzun Ekonomisi gibi konularda kolaylıkla ve başarıyla uygulanabilecek bir yöntemdir. Örnek olay yöntemi de problem çözme, beyin fırtınası, küçük ve büyük grup tartışmaları, çember tartışma, münazara gibi tekniklerle desteklenmelidir. Gözlem, Ders Gezisi ve İnceleme Yöntemi: Öğrencilere hayatın gerçeklerini öğretmek amacıyla, bir olayı oluşu esnasında incelettirme faaliyetine gözlem denir. Gözlem planlı yapılmalı ve öğrencide kazandırılması düşünülen davranışlar önceden belirlenmelidir. Ders gezisi, sınıf içinde yapılan eğitim etkinliklerini tamamlamak amacıyla okul çevresine yapılan planlı faaliyetlerdir. Derste teorik olarak anlatılan konuların daha anlamlı hale gelmesini sağlar. "Erozyon" konusu işlenirken sel baskınlarından korunmak için çevrede bulunan; set, baraj ve göletler ile su savaklarından birine bir gezi düzenlenir. Burada çalışan bir yetkiliden tesisin ne işe yaradığı konusunda öğrenciler bilgi alır. Tesisin çalışmasını gözlemler ve durumu yerinde incelerler. Öğretmen, çevrenin tanınması, çevredeki hayat şartlarının incelenmesi, ecdadımızın bıraktığı eşya, cami, kale, sur, araç, çeşme, köprü gibi yerlerin görülmesi amacıyla gözlem-inceleme gezisi düzenleyebilir. Gözlem gezisi yöntem olarak ele alındığında, basit bir ziyaretten ibaret değildir. Burada edinilecek tecrübenin öğrenci açısından yararlı ve değerli olması için en önemli husus öğretmenin hazırlığı ve ön incelemesidir. Ön hazırlığın yetersizliği nedeniyle binlerce gözlem gezisinin boşa gittiği ve öğrencilerin hiçbir tecrübe edinemediği bilinmektedir.
FEN BİLGİSİ
Fen Bilgisi, ilkokulların ikinci devresindeki "mihver dersler"den biridir. İlkokulda sınıf öğretmenleri tarafından okutulan Fen Bilgisi, ilköğretimin ikinci kademesi olan ortaokullarda branş öğretmenleri tarafından aynı ad altında; temel öğretim sonrasında da Fizik, Kimya ve Biyoloji dallarına ayrılmakta ve bağımsız birer ders olarak okutulmaktadır. İlk fen dersleri "Malûmat-ı Nafia" adıyla 1869 tarihli Maarif-i Umumiye Nizamnamesi'nde yer almıştır. Daha sonra dersin adı 1913'de "Eşya ve Ziraat" olmuştur. 1926'da iki ayrı ders haline gelip "Tabiat Dersleri" ve "Eşya Dersleri" olarak okutuldu. 1936 ve 1948 İlkokul Programlarında "Tabiat Bilgisi", 1968 İlkokul Programında "Fen ve Tabiat Bilgisi" adını alan ders, son olarak 1992'de "Fen Bilgisi" adını aldı. Bu ders, ilkokulların I. devresindeki Hayat Bilgisi dersinin, fen ve tabiat alanlarında daha detaylandırılmış bir biçimidir. Ülkemizde fen bilgisi ve diğer fen bilimlerinin gelişimini sağlamak amacıyla 1960'lı yıllarda büyük aşamalar kaydedilmiştir. Bunların en önemlisi eğitim kurumlarının laboratuar malzemesi ve ders araçlarını temin etmek amacıyla "Ders Araçları Yapım Merkezi (DAYM)"nin 1961 yılında kurulmasıdır. Aynı yıl Ankara Fen Lisesi'nin kuruluş çalışmaları başlatılmış ve bu lise 1964 yılında kurulmuştur. 1973 yılında ortaokul fen öğretimini geliştirme projesi başlatılmıştır. 1971-1972 öğretim yılından 1985-1986 öğretim yılına kadar geçen sürede liselerde "klasik fen", "modern fen" ayrımına gidilirken; 1985-1986 öğretim yılından itibaren bu ayrım ortadan kaldırılmıştır. Yeni uygulamada fizik, kimya, biyoloji programları uygulanmaya başlamıştır.
Hiç yorum yok: