İçinde soru anlamı bulunan; bir konuda bilgi
edinmek, şüpheleri gidermek ve düşünceleri onaylatmak için kurulan cümlelere soru
cümlesi denir.
Cümlenin öğelerini
bulmaya yönelik tüm soru kelimeleriyle soru cümleleri yapılabilir.
Elimdekinin ne olduğunu kim söyleyecek? Özne
Babası çocuğa ne getirmiş? Nesne
Yarın kimi göreceksiniz? Nesne
Ankara’ya ne zaman yerleştiniz? ZT
Burayı nasıl buldunuz? ZT
Daha sonra nereye gidecekler? DT
Cümlelerde soru anlamı soru sıfatları, soru zarfları, soru zamirleri, soru edatları, soru eki ve tonlama yoluyla
sağlanır.
]“mı” soru ekiyle:
Soru eki sadece yüklemin değil, diğer
öğelerin ve unsurların da sorusunu hazırlar.
Son sözünüz bu mu anneciğim?
Alt mı üst mü?
Hiç mi anlatacak bir şeyin yok?
Tarlamı bana zorla mı sattıracaksınız?
Sular mı yandı, neden tunca benziyor mermer?
Acaba yanlış mı aklımda kaldı?
Soru eki değişik
anlamlar katabilir:
Beni biraz dinler misiniz? İstek, rica
Sessiz olabilir miyiz? uyarı
Bu su da içilir mi? beğenmeme
Bütün bunları ben mi söylemişim? İnkâr, kabullenmeme
Soru eki her zaman
cevap almaya yönelik değildir. Bazen cevap sorunun içinde de olabilir.
Senin ne kadar zorluğa katlandığını bilmez
miyim? Bilirim.
Anlattıklarına inanmaz olur muyum? İnanırım.
Sen çağırırsında o gelmez mi? Gelir.
Mazisi yıkık milletin atisi olur mu? Olmaz
İnsanları kendine inandırmak kolay mı? Kolay değil
Bu kadar eşyayı almaya para mı yeter? Yetmez.
O küçücük çocuğa bu ağır işler yaptırılır
mı? Yaptırılmaz.
Yeşilden daha güzel renk olur mu? Olmaz.
]Soru sıfatlarıyla
Nasıl kitaplardan hoşlanırsın?
Kaç gün sonra geleceksin?
Eve giderken hangi otobüse bineceğiz?
Kaçıncı sınıfta okuyor?
Ne gün geleceğini söyledi mi?
Kaçar kişilik gruplar hâlinde gideceğiz?
Kaçta kaç hisse istersin?
Ne gün geleceksin?
Ne iş yapıyordunuz?
]Soru zarflarıyla
Neden coşkun suların sesi gittikçe dindi?
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
Bu sonbahar sabahının donuk ince rengini
nasıl anlatabilirim?
Daha ne kadar bekleyeceğiz?
]Soru zamirleriyle
Yanında ne getirdin?
Bunları sana kim anlattı?
Hangisi sizinle geldi?
Soruların kaçı cevaplandı?
Buraya nereden geldiniz?
Nereden gelip nereye gidiyoruz?
Burada kimi bekliyorsun?
Bu masa neden yapılmış? (─tahtadan)
Kimin yanında bozuk para var?
Bu da neyin nesi?
Bizim neyimiz eksik?
Nereden buldun bunu?
Kim attı bu resimleri?
Çocuklarını alıp buraya gelsen de neyle
geçineceğiz biz ikimiz?
Ne var ne yok dünyada?
Genç kız büyük gözlerini kaldırdı. Kitabı
dizlerine indirdi. Nazik bir şive ile:
─Büyükanneciğim, Fransızca bir roman işte, dedi.
Lâkin büyük nine merak ediyordu, mutlaka
anlamak istiyordu:
─Adı ne?
─Desenchanté.
─Ne demek?
─Sevinçten, saadetten mahrum kadınlar demek.
─Onlar kimmiş?
─Biz... Türk kadınları... (Ömer
Seyfettin, Bahar Ve Kelebekler)
]Tonlama yoluyla
─Bu mektup sana.
─Bana mı? Kimden?
─Evden olacak.
─Evden? Ne münasebet!
—Evden mi?
Hiç yorum yok: