Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım
Kurbânın olam var mı benim bunda günâhım (Nahîfî)
Açınca yelkeni hiç bakma, oynasın varsın;
Kayık çocuk gibidir: Oynuyor mu kaydetme (Tevfik Fikret)
Duydum seni istiyor bu vicdan
Bildim sana vâsıl oldu cânân (Abdülhak Hamid Tarhan)
Memleket bitti, yine bitmedi sen, ben....
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen (Namık Kemal)
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş renkli bir yığın yaprak (Ahmed Haşim)
Âsûde olam dersen eğer gelme cihâna
Meydâna düşen kurtulamaz seng-i kazâdan (Ziya Paşa)
Hayır mâtem senin hakkın değil, mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki aydınlık nedir hiç bilmez âfâkım. (Mehmed Âkif Ersoy)
Çatma, kurban olayım çehreni, ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır ,Hakk'a tapan milletimin istiklâl! (Mehmed Âkif Ersoy)
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle
Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle (Yahya Kemal Beyatlı)
Gönlüm, dilim, kanım ve mizâcımla sizdenim
Dünyâ ve âhirette vatandaşlarım benim. (Yahya Kemal Beyatlı)
Sitanbul’a geçmiş idim salı gün
Cihân görmesin ânın emsâli gün (Keçecizâde İzzet Molla)
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su
Kim bu denlü tutuşan odlare kılmaz çâre su (Fuzûlî)
Dinle neyden kim hikâyet etmede
Ayrılıklardan şikâyet etmede (Nahifî)
Hani ol gül gülerek geldiği demler şimdi
Ağlarım hâtıra geldikçe gülüştüklerimiz (Mâhir)
Ne Süleymân ne Selîm'in kuluyuz
Hazret-i Rabbi rahîmin kuluyuz (Esrar Dede)
Anı hoş tut garîbindir efendi işte biz gittik
Gönül derler ser-i kûyunda bir dîvânemiz kaldı (Hayâlî)
Sağ olsun sevdiğim Mevlâ kerimdir (Nâilî)
Cihânda âşık-ı mehcûr sanma râhat olur
Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur (Şeyhülislâm Yahya)
Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın
Ol va'de-i tekrâr be-tekrârı unutma (Esrar Dede)
Gül hasretinle yollara tutsun kulağını
Nergis gibi kıyâmete dek çeksin intizar (Bâkî)
Hiç yorum yok: