Fikir ve sanat dergisi (l Kasım 1952 - Nisan 1956). Ankara'da yayımlandı, 32 sayı çıktı. Sahibi: Teoman Civelek, 25. sayıdan sonra Özdemir Nutku. «Şiirlerini basılı görmek isteyem Ankara Atatürk Liseli (Ülkü Arman. Teoman Civelek, Bekir Çiftçi, Ümran Kıratlı) gençler tarafından çıkarıldı. Daha sonra Ahmet Oktay, Yılmaz Gruda. Atillâ İlhan gibi imzalar katıldı. Dergi «okurdan çok genç kuşak yazarlarının ilgisini çekti». Özellikle Attilâ İlhan'ın sosyal realizm ile ilgili yazıları tesirli oldu. Bu dergide yazmış bazı yazarlar, aradan 30 yıl geçtikten sonra Milliyet Sanat dergisi'nin Mavi ile ilgili bir sayısında (l Aralık 1982) dergiyi şöyle değerlendirdiler: «Sosyal realizm sözü çok ediliyordu ama şiirlerle bir çeşit romantizm geliştiriliyordu / Orhan Duru», «Garip üzerine gençlerin oluşturduğu ilk ciddi tepkidir... aktif realist toplumcu şiirin soldan ilk eleştirisidir... zamanın yaygın batıcılığına, Yunan-Latin hayranlığına ilk ciddi tepki Attilâ ilhanı; Ancak dergi suçlamalardan korkarak «25. sayısında sosyal realizmin organı değilim açıklamasını yayımlamıştır». Asaf Çiyiltepe, Güner Sümer, Ferit Ed-gü, Demir Özlü, Demirtaş Ceyhun, Engin Unsal dergide yazan diğer imzalardır Bu neşriyata katılanlar daha sonra Mamciler diye nitelendi.
ATİLLA İLHAN
( 1925-2005 )
Menemen'de doğdu. İstanbul Işık Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesi'ndeki öğrenimini yarıda bırakarak Nazım Hikmet'i kurtarma Komitesi'ne katılmak üzere Paris'e gitti. Dönüşünde Türkiye Sosyalist Partisi'ne girdi. Garipçiler'e karşı "Mavi" hareketini başlattı. Garipçileri, eski toplumcu gerçekçileri eleştirdiği ve Atatürkçülüğe yaslanan bir toplumsal gerçekçiliği önerdiği yazıları Kaynak, Yeditepe, Mavi dergilerinde çıktı.
Attilla İlhan'ın şiiri barış, özgürlük, insan sevgisi, yarın inancı gibi toplumsal temalardan bunaltı, yalnızlık, umutsuzluk, aşk ölüm gibi bireysel temlere; destansı deyişlerden kimi zaman gerçeküstücülüğe yönelmiş, zengin bir imge örgüsüne dayalı lirik bir söyleyişe; halk şiirinin ses ve biçim özelliklerinden divan geleneğinin yeni şiirin estetiğiyle yoğrulmasına uzanan bir bileşimdir. Bu nedenle Attila İlhan'ın şiir serüveni toplumcu şiirimize olduğu kadar bireysel şiirmize de yeni boyutlar kazandırma yolundaki çabaların serüvenidir.
Şiir kitapları: Duvar (1948), Sisler Bulvarı (1954), Yağmur Kaçağı (1955), Ben Sana Mecburum (1960), Bela Çiçeği (1962), Yasak Sevişmek (1968), Tutuklunun Günlüğü (1973), Böyle Bir Sevmek (1977), Elde Var Hüzün (1982), Korkunun Krallığı (1987)
ORHAN DURU
Orhan Duru, "1950 Kuşağı" öykücülerindendir. Kuşağı içinde farklı bir çizgisi olan Orhan Duru'nun özellikle bilimkurgu öyküleri bu alanda yepyeni bir çizginin başlangıcı olarak nitelendirilebilinir. Duru, 18 Aralık 1933'te İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni 1956 yılında bitirdi . Bir süre veterinerlik yaptı. Daha sonra aynı fakültede asistan olarak çalıştı. 27 Mayıs 1960'ta bu görevinden uzaklaştırıldı. Ulus, Cumhuriyet, Milliyet, Güneş ve Hürriyet gazetelerinde çalıştı. İnterstar televizyonunda haber müdürlüğü yaptı. Bu görevinden ayrıldıktan sonra serbest yazarlığı tek uğraş edindi.
Eserleri; öykü dalında; Bırakılmış Biri, Denge Uzmanı, Ağır İşçiler, Yoksullar Geliyor, Şişe, Bir Büyülü Ortamda, Sarmal-Toplu Öyküler, Fırtına. Deneme türünde; Kıyı Kıyı Kent Kent, Hormonlu Kafalar. Anı olarak; O Pera'daki Hayalet (Sezer Duru'yla birlikte).
İKİNCİ YENİCİLER
(1955-1965) Garipçilerden ve Birinci yenicilerden ayrı bir yolla şiirlerini yayınlamışlardır. Bir gruplaşmaları yoktur. Bu dönem içinde ayrı ayrı yerlerde yayınlanan şiirlerinde benzerlik görülmesi üzerine bu adla anılmaya başlamışlardır. İkinci yeni şiirde görülen özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
İkinci yeniciler alabildiğine hayalcidirler.
Konuşma diline sırt çevirmişlerdir. Serbest çağrışıma dayanan şiirleri kopuk kopuktur. Tesadüfen seçilmiş kelime veya cümlelerin alt alta sıralanmasıyla şiirin oluşturulduğu intibaını verirler.
Genelde cümle yapıları bozuktur.
Bir boşvermişlik havası hakimdir.
Sezai Karakoç'un "Laleli'den dünyaya doğru giden bir tranvaydayız" mısrası ikinci yeni şiirini tanıtacak niteliktedir.
İkinci Yenicilerden birkaç isim: Ece Ayhan (1931), Sezai Karakoç (1933), Cemal Süreya (1931-1990), Turgut Uyar (1927-1986), Edip Cansever (1927-1986), Kemal Özer (1935).
KEMAL ÖZER
( 1935 - )
( 1935 - )
İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okudu. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde düzeltmen olarak çalıştı.
Kendi kuşağından Ülkü Tamer'le tema ve söyleyiş ortaklıkları bulunan, ilk şiirlerindeki benzetme ve çağrışım özellikleri ile İkinci Yeni'nin ikinci kuşağı diye nitelenebilecek şairler arasında yer alan K. Özer, bu şiirlerinde de ölçü ve uyağa verdiği önem, yapısal sağlamlık konusunda özeni ile dikkati çekmişti. Kişisel, öznel bir dünyanın oldukça dar sınırları içinde sayılabilecek ilk kitaplarından sonra, ilk kez "Yaşadığımız Günlerin Şiirleri" ile şiirinin içeriğini adeta temelinden değiştirerek toplumcu bir dünya görüşünü yansıtan şairler arasında yer aldı...
Şiir kitapları: Gül Yordamı (1959), Ölü Bir Yaz (1960), Tutsak Kan (1963), Kavganın Yüreği (1973), Yaşadığımız Günlerin Şiirleri (1974), Sen de Katılmalısın Yaşamı Savunmaya (1975), Geceye Karşı Söylenmiştir (1978), Kimlikleriniz Lütfen (1981), Araya Giren Görüntüler (1983), Çağdaş ve Boyun Eğmeyen (1985), Sınırlamıyor Beni Sevda (1985), İnsan Yüzünün Tarihinden Bir Cümle (1990)
ECE AYHAN
1931'de Datça'da doğan Ece Ayhan, İstanbul Atatürk Lisesi'ni, ardından da Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. İlk şiirini Türk Dili dergisinin Şubat 1954 sayısında yayımladı. Bunu Varlık, Yenilik, Seçilmiş Hikâyeler, Pazar Postası'nda yayınladıkları izledi.
Başlıca eserleri arasında, şiir dalında "Kınar Hanımın Denizleri", "Bakışsız Bir Kara Kedi", "Ortodoksluklar", "Devlet ve Tabiat", "Yort Savul", "Zambaklı Padişah", "Çok Eski Adıyladır", "Çanakkaleli Melahat'a İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi", "Son Şiirler", "Bütün Yort Savullar" var.
Hiç yorum yok: